Müzisyenin günlüğü/ Mart 2020
Daha güzel günlerden bahsetmek isterdim ey okur, hazır bahar geliyorken yayınladığım bahar reçetelerimden, kadın erkek ilişkilerimizdeki yeni alışkanlıklardan, müzikten, sanattan, aşktan…
Bu günleri de göreceğimiz varmış, oldukça zor bir yıla girdik, depremdi, savaştı, hastalıktı…
Başımıza taş yağmadığı kaldı çok şükür. Zira şu an Corona virüsünden mütevellit, bireysel olarak hepimize büyük bir sorumluluk düşüyor. Olayın vahametini anlamayanlara, belki de henüz yurt dışında olup bitenlerin gelişim sürecine tam olarak vakıf olmayanlara, internet çağında olmamıza rağmen, yayımlanan videoları izlemeyenlere, ben de kendimce bir kaç kelam etmek istedim.
İki günde ağlamaya başlayanlara, “bana bir şey olmaz”cılara, masal dinler gibi rüya aleminde yaşayanlara, Netflix dizisi izlemediğimizi fark etmeyenlere, krediler, yok borçlar, kiralar diye söylenenlere:
Bir müzisyen olarak altını çizerek başlamak isterim ki; Son on senedir terör bizi vurur, şehitler bizi vurur, darbe, Gezi dönemi, deprem, sel, her türlü doğal afet, hatta alakasız ülke krallarına tuttuğumuz milli yas, biz müzisyenleri vurur. Söylerdik, anlamazdınız, “sahne niye ertelendi” diye sorardınız hatta dalga geçer gibi, şarkımızı sosyal medyadan paylaştığımızda, bizi duyarsız olarak yaftalayarak saldıranlarla boğuştuğumuza da anlam veremezdiniz. Yine de düştüğümüz yerden kalkıp, işimize devam ediyoruz ülke şartları el verdikçe!
Empatiyi bugünleri görmeden kazansaydık keşke, neyse…
Ancak şu an durum farklı, hayati önem taşıyor. Şunun şurasında #corona denen meretin kuluçka süresi olan iki hafta sosyalleşmeyecek, gerekmedikçe çalışmayacaksınız. Kim ne taşıyor, böylelikle görebileceğiz. Ölünce kredi borçlarınızdan sorumlu değilsiniz zira…
Ayrıca size bir şey olmayabilir. Virüsü kaptığınız anda, taşıyıcı olarak, küçük çocuklarınız ve yaşlı ya da hasta anne babalarınızın hayatını tehlikeye atıyorsunuz. Bunun faturasını bir ömür çalışsanız da ödeyemezsiniz. Sakin olun, panik yapmayın, sadece biraz durun. Siz durmazsanız hızla yayılacak olan hastalık sayesinde, sokağa çıkma yasağıyla uğraşacağız ki, bu hepten hayatın durması anlamına geliyor.
Aynı mantıkla sallamayıp, sosyalleşmeye devam eden İtalya’nın durumu ortada, açın izleyin, Youtube’de onlarca video var, “biz ettik, siz etmeyin” diye yalvarıyorlar bize. Bizi kolonya değil, sosyal mesafe kurtarır şu süreçte. Mekanlara yapılan ilaçlamalar da mekanları korur, kendinizi kimin ne taşıdığını bilmediğiniz insanlardan korumaksa size kalmış.
Lütfen duyarlı ve biraz sabırlı olun değerli dostlar. Durmak da güzeldir, hayat koşturmacasında kaybettiğiniz kendinizi bulmak için, belki de bir fırsattır. Bol kitap, bol müzik, bol film için iyi bahane bence.
Biz bunu da atlatırız ama sevdiklerimizi ve kendi sağlığımızı koruyarak atlatalım.
Hepinize uzaktan sarıldım, sımsıkı sarılacağımız günler için aklımızı başımıza almamız dileğiyle…
Yoksa, bence de Corona bitse de öpüşsek zaten 😉
Aşk’a uyanın, gerisi kolay…
MERVE ÇALOĞLU
(Yazıların ve görsellerin tüm hakları saklıdır.)