Herkese merhaba;
Karantinadan bildiriyorum, yazmaya vakit bulamamak neymiş onu da yaşadım. Bahanesi yok tabii ama geçtiğimiz süreç tarih kitaplarında yazacaksa eğer, o kitaplar yemek kitaplarından hallice olabilir, zira hepimiz aşçıya bağladık. Kafayı toparlamak da zor. Geleceği düşünmek, belirsizlikten dolayı kaygıdan, anı yaşamaksa çamaşır, bulaşık, yemek yapma rutininden ve aldığımız market ürünlerini çamaşır suyuna banmaktan ibaretken, akşamları İnstagram canlı yayınlarından, whatsapp ve bilimum konuşma kanallarının trafiğinden fırsat bulamadım yazmaya ama daha güzelini yaptım; Yeni şarkımı yayımladım, yepyeni dostlarım oldu, Facetime’dan kucaklaştım, yepyeni insanlarla iş yapmaya, yolculuk etmeye başladım. Ummadığım yerden sarıp sarmalayanlarım oldu. Mesafeleri doğru ayarladık galiba, kayan şirazeler yerine oturdu. Sahte maskeler düştü, karşındakini düşündüğünden limon kolonyaları ikram edilir oldu. Karşındakine uyuzsan, direkt yüzüne söylenir oldu. Saklamadan, saklanmadan, yaşamak için tedbir aldıkça, yaşamımıza salça olanları ayıklayarak… Ederine değil, değerine bakılıyor şimdi dostlukların. Ne kadar da değerliymiş yaşamak, farkına varıldı. Çok seviyormuşuz meğer yaşamayı, ağaçları, kuşları, bahar dallarını, değil mi? Yazardım hep, sarılırdım durduk yere ağaçlara, bana Pollyanna diyenler de şimdilerde evde kaldı, Kül kedisi oldular. Olsun. Evde kalsınlar. Dallarını budasın herkes. Zaman yine değişecek. Yine dalacağız hengameye, bu süreci hiç yaşamamış gibi unutacağız bile, gün gelecek…
KİRAZLAR AÇTI
Bu şarkımı, böyle bir zamanda yayımlayacağımı bilmeden hazırlamıştım. Hikayesi pek uzun ama o da zamanını beklemiş. Tam da kirazlar açmışken çıkacağı, tam da yeniye yer açmışken doğacağı varmış meğer. Karantina öncesi tam yayıma hazırlanırken, tüm dünya bizi evin içine kilitledi, anahtarı ise yine umuda bıraktı. O anahtarı oradan beraber alacağız, biliyorum. Geçtiğimiz bu zor süreçte, bu çalışmamı ertelemem gerektiğini söyleyenler oldu, ancak bence hiçbir şeyi ertelemeye zamanımız olmadığının en büyük kanıtlarından birini yaşıyoruz şu sıralar. Ertelemeyin ama durmanız gereken yerde, evinizde durun. Dijital dünyanın gelişimini öngörüp, kendi müzik yapım firmama ve dijital çağa yatırım yapmakla ne kadar iyi bir şey yaptığımı bir kez daha anlıyorum. Bu sayede, özenle hazırladığım yepyeni şarkımı evimden, şarkılarımı yazdığım köşemden sizlere ulaştırmak üzere tüm dijital platformlara yükleyebildim.
Şarkılar paylaşmak için var, dilerim bana gelen ilham, hepimize şifa olur.
Sağlıklı günlerde görüşmek dileğiyle.
Ve bugünlerden aklımda kalan güzel bir fotoğraf şimdilerde aşk, gelecek anılarıma işlediğim bir an;
Sev diye tutturan bir kedi, mutlu bir ağaç, sadık bir köpek, gülen bir kalp ve en sevdiğim deniz. İyi ki benimlesiniz…
Ben martıyım, ya siz?
Aşk’a uyanın, gerisi kolay…
MERVE ÇALOĞLU
(Yazıların ve görsellerin tüm hakları saklıdır.)