Parça Önerisi:
https://open.spotify.com/track/2FerCfpFAHPD3emrRCmDPf?si=Eyics-RIQOmWSGGqlmCQpQ
24 Nisan 2022 tarihindeki “Bahar Temizliği” başlıklı yazıma benzer şeylerden bahsedeceğim “Veda” da. “Bahar Temizliği” nde yüklerden kurtulmak ve temizlemek üzerine ele almışız konuyu. Sonbahara girerken, konumuz yine, dönüp dolaşıp bir çeşit bahar temizliğine geliyor. Ama bu defa başka bir açıdan ele alalım istedim.
İçinde çözemediğin, belki başka insanları da içeren, vedalaşman gereken meselelerin vardır. Belki de çok basitçe vedalaşman gereken, artık başkalarının işine yarayacak eşyaların, o köşede tozlanıp duran, hiç kullanmadığın aksesuarların… Artık boyası dökülen duvarlarının o sararmış ve kirli görüntüsü, tam zamanı badana yaptırmanın… Belki, “sağlığım için versem iyi olur” dediğin, bedenine ağırlık yapan kiloların… Belki çektirmen gereken bir dişin, belki de sadece içini kemiren dişli dertlerin…. Sonbahara da hazırlık gerek, gel düşünelim biraz.
Nasıldı hatırla; işin sırrı başlamakta. İlk adımı atmak için ihtiyacın olan motivasyon damarlarındaki asil kanda mevcut. Asil kan, ırkın, dilin, dinin değil! Sadece güzel yürekli, iyi niyetli ve özgürlüğüne aşık biri olmanla bağlantılı. Özgürleşmenin yolu vedalaşmakla direkt olarak bağlantılı. Yas dönemini tam yaşayamadığın noktada vedalaşmak imkansız bir hal alır. Herkesin matemi biterken, sen istikbalde dahi seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek iç ve dış düşmanlarınla baş etmek durumunda kalırsın. Onlara bunu bırakmak yerine, zamanı mühimsemeden, içinde bulunduğun durumun zorlu şartlarını düşünmeden harekete geçmende fayda var. Çünkü imkanlar her zaman elverişli olmayabilir ama tüm bunlar bir destan yazmana engel değil.
Önce kendinle yüzleş, sonra da arınman gerekenlerle… Yüzleşmek seni tamamlaman gereken mateme doğru yola çıkaracak. Daha önce, zorla ve hileyle, sahip olduğun bütün kalelerin zapt edilmiş, karşına çıkan kişiler gaflet içine düşmüş olabilirler. Sen, tüm bu şartlar içinde bile kendi yolunu bulursun. Yeter ki, iste! Arınmak için bazen bir anı beklemek yeterli gelir. Sen önce iste, ne isteyeceğini de bilmek maharetindir. Artık daha sağlıklı olmak istiyorsan ona göre beslenmeyle bunu başarabileceğini biliyorsun nasılsa. Hatırla; tüm zorlu şartlarda bile. Sen bunu yaparsın!
Bazen arınmak, karşındaki her kimse veya her neyse onunla sadece olması gerektiği gibi vedalaşmaktan ibarettir. Tekrar yollarınız kesiştiğinde ne yapacağını bilebilmek için biraz da. Yeniden kilo alabilirsin, tekrar kullanmadığın bir eşyana bağlandığını gözlemleyebilirsin, “onunla” günün birinde karşılaşabilirsin, denize döktüm diye övündüğün, “düşman bildiklerinin” denizlerine tatile gidebilirsin. Önemli olan bu yeni karşılaşmalarda yüz yüze bakabilmek, artık nasıl davranacağını bildiğin ve vedalaşmayı zamanında halletmiş halinle seçimini yapabilmek… Bu seçimi yapabilmek senin özgürlüğün, özgürlüğünse damarlarındaki asil kanda mevcut…
Tarihi, hayranlık uyandıran bir ustalıkla gizlenen, çok az cephane ve imkanla kazanılan Büyük Taarruz zaferinin 100.yıl dönümündeyiz. Vedalaşılması gereken yönetimler, arınılmasıgereken kişiler, ilişkiler, yaşanılması gereken matemlerden sonra bu zafer günü bizlere tarihi gerçeklikten çok daha fazla şey anlatıyor. Karar vermek, inanmak, harekete geçmek, arınmak, vedalaşmak, özgürleşmek….
Başta Ata’m olmak üzere, cephelerde bu inançla, varını yoğunu ortaya koyan tüm yüreklere minnet ve saygıyla…
30 Ağustos Zafer Bayramı’mız kutlu olsun!
Hande Kurt
ICF Sertifikalı Yaşam Koçu