”Daha Cumartesi gelmedi ama bu kız bizi niye öptü?” demeyin. Yeni yıla girmeden, bir ”ara makas” fena olmaz diye düşündüm. Yoksa günümüz aynı, her Cumartesi bizim. Dedim ki, iki yazım arası gümbürtüye gitmesin, koskoca bir yıl daha bitiyor, boru değil, çoğu zaman direk gibiydi mübarek, iki kelam etmesem olmaz, aldım klavyeyi elime, baktım geçen seneye… Oldu da bitti maaşallah, hepimize hayırlı-uğurlu, hatta geçmişli-bitmişli olsun. Siz uygun olanını alın, ben buraya bıraktım 😉
Nerdeyse 4 sene olacak, her hafta sizlere bu çok sevdiğim köşemden seslenmeye başlayalı. Koskoca bir yılı devirirken, neler yazmışım diye bir göz attığımda, ülkece çok da kolay bir yıl olmadığı, durmadan, usanmadan ve inatla ”Aşk’a uyanın gerisi kolay…” diye imzaladığım yazılarımda, kayıtlara geçmiş durumda. Tüm yaşananlardan ders çıkarmak zorunda olduğumuzu düşünüyorum. Daha çok üretmek, pes etmemek, yaşama dair inancımızı kaybetmemek, birlik ve beraberlik duygumuzu sadece kötü bir olay olduğunda değil de mutluluklarımızda da hatırlamak, başarıyı takdir edebilmeyi öğrenmek, sanat için her daim savaşmak ve hayatımızın olmazsa olmaz temel ihtiyaçlarından biri olduğunu yadsımamak, önce bireysel gelişimimiz ve sonra toplumsal farkındalığımız için at gözlüklerimizi, kulak tıpalarımızı, gereksiz maskelerimizi çıkartıp, kendimize yük ettiğimiz gereksiz enerjilerden arınmak için, tüm gücümüzle çabalamalıyız. O güç hepimizde var, bir bedene hapsolmayı göze almış cesur ruhlarımıza haksızlık etmeyi bırakıp, ne yaşarsak yaşayalım ruh yakıtımızın, sadece ve sadece gerçek sevgi olduğunu, hem kendimize, hem de çevremize hatırlatalım ve yaşatalım.
2018, 2019, 2020 hatta 3000 yılı da gelse, insan hep sevdikçe ve sevildikçe güzelleşecektir. Bunun için kendiyle ve etrafla mücadeleyi bırakıp, olanı biteni algılayış biçimini ve bakışaçısını, kendi yüksek egosundan ayrı bir pencereden değerlendirmeyi başarması şart. Yine işimiz çok sevgili okur ama zor değil 😉
Mutlu olmak için yeni yıla, doğumgününe, bayrama ya da herhangi bir tarihe ihtiyacımız yok. Önce mutlu olmayı seçin, kötü bir yıl geçirmiş de olsanız, elinizdekilere sahip olmak için kuyruğa girecek olanlar olduğunu unutmayın. Sevdikleriniz yanınızdaysa, bu sene de yeni insanlar kazanabildiyseniz, olmayan ilişkileri ittirmeyi bırakabildiyseniz, ne yaşarsanız yaşayın, bunun aslında kendi bilinçli tercihiniz olduğuna uyanıp, başkalarını suçlamayı bıraktıysanız, hala güneşli bir günde içiniz açılıyorsa, her gün gökyüzünün mavisine göz ucuyla da olsa bakıp, ”hayat devam ediyor’’ diyebiliyorsanız, yaşadığınız anın, yediğiniz yemeğin, giydiğiniz kıyafetlerin, başınızı sokacak bir evin, eşinizle dostunuzla geçirdiğiniz keyifli bir günün ne kadar kıymetli olduğunun bilincindeyseniz, siz zaten mutlusunuz. Arayıp da bulamadığınızı düşündüğünüz o sahte hissi bırakın o halde, hali hazırda sahip olduklarınız, bir yılbaşı gecesinde değil hergün kutlanmaya değer. Kutlayın kendinizi, yeni yıl bahane, şahane olan hep siz olun…
Beni soracak olursanız, yeni yılda da sondakikaturk.com ‘da, mervecaloglu.com’da da her Cumartesi #merveköşesi ‘nde sizlerleyim. Yeni şarkılarımı bekleyenlerle de, yeni yıla girer girmez buluşuyoruz. Sürprizlerim için her yandan gözetleyin. Gözümüz, kulağımız, kalbimiz, ruhumuz bir olsun dilerim.
Ben zamansızım, okuyucularım da zamansızlaşmaya başladı ama hadi adet yerini bulsun; Yeni yılınızı en içten dileklerimle kutlar, sarılır, kucaklar, öperim. 12’den sonra değil, aklına estiğinde öpüşen, sarılan bizdendir!
Yıllar değişir, son sözüm değişmez, Merve Köşesi ailesi ve değerli okuyucuları; Bıkmadan, usanmadan, bu yıl ve yaşadığınız her an —-> —--> ——-> ————————————————-->
Aşk’a uyanın, gerisi kolay…
MERVE ÇALOĞLU
(Yazıların ve görsellerin tüm hakları saklıdır.)